İSA VE "ALLAH'IN YARDIMCILARI”

İSA VE "ALLAH'IN YARDIMCILARI”

Al-i İmran 49-54:

Bir resul olarak İsrailoğulları'na: "Doğrusu size Rabb'inizden bir ayetle geldim. Sizin için çamurdan kuş şeklinde bir şey yaratırım. Ona üflerim, Allah'ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm. Allah'ın izni ile ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yediğinizi ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer mümin iseniz kuşkusuz bunda sizin için bir ayet vardır.

Ben, size Rabb'inizden, elinizin altında bulunan Tevrat'ı tasdik edici olarak ve daha önce size haram kılınmış bazı şeyleri helal kılmak için bir ayetle geldim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin.

Allah, benim de Rabb'im, sizin de Rabb'inizdir. O halde O'na kulluk edin. Doğru yol budur.

İsa, onların küfrünü sezince: "Bana, Allah yolunda kim yardımcı olacak?" dedi. Havariler: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız, Allah'a iman ettik, şahit ol biz Müslümanlarız" dediler.

Ey Rabb'imiz! "İndirdiğine iman ettik, resulüne tabi olduk. Öyleyse bizi tanıklarla birlikte yaz.

Onlar, plan yaptılar. Allah da plan yaptı. Allah, plan yapanların en iyisidir.

Saf 14:

Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun! Meryem Oğlu İsa'nın havarilere: "Allah yolunda benim yardımcılarım kimdir?" dediği zaman, havarilerin: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız" dedikleri gibi... Sonuçta, İsrailoğulları'nın bir kısmı güvendi, bir kısmı da gerçeği örttü. Biz de güvenenleri, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece, onlar üstün geldiler.

Yuhanna 6:53-69:

Bunun üzerine İsa onlara şöyle dedi: “Şu gerçeği bilin, İnsanoğlunun bedeninden yiyip kanından içmedikçe yaşama sahip olamazsınız.

Benim bedenimden yiyip kanımdan içenin sonsuz yaşamı olur ve ben onu son günde diriltirim.

Çünkü benim bedenim gerçek yiyecek ve kanım gerçek içecektir.

Benim bedenimden yiyen ve kanımdan içen benimle birlik içinde olur, ben de onunla birlik içinde olurum.

Yaşayan Babam beni gönderdiği ve ben Babam sayesinde yaşadığım gibi, benden beslenen de benim sayemde yaşayacak.

İşte gökten gelmiş olan ekmek. Atalarınızın zamanındaki gibi değil; onlar o ekmeği yediler, yine de öldüler. Bu ekmekle beslenen ise sonsuza dek yaşayacaktır.”

Kefernahum’da toplanmış halka hitap ederken İsa’nın söyledikleri bunlardı.

Öğrencilerinden birçoğu bunları işitince, “Bunlar çok ağır sözler, kim kabul edebilir?” diye konuştular.

İsa öğrencilerinin bu konuda söylendiğini bildiğinden onlara şöyle dedi: “Bu sözler sizi sarsıyor mu?

Öyleyse, İnsanoğlunun daha önce bulunduğu yer olan göklere çıktığını görürseniz ne olacak?

Yaşam veren ruhtur; bedenin hiçbir yararı yoktur. Size söylediğim sözler ruhtur ve yaşamdır.

Fakat bazılarınız var ki iman etmiyor.” Çünkü İsa kimlerin iman etmediğini ve kimin kendisine ihanet edeceğini başından beri biliyordu.

Şöyle devam etti: “Bu nedenle size, ‘Babamın izni olmadıkça kimse bana gelemez’ dedim.”

Bundan dolayı, öğrencilerinden birçoğu onu bırakıp eski hayatlarına geri döndüler ve artık onunla dolaşmaz oldular.

Bunun üzerine İsa onikilere, “Yoksa siz de mi gitmek istiyorsunuz?” diye sordu.

Simun Petrus şöyle cevap verdi: “Efendimiz biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sende.

Şuna inandık ve öğrendik ki, Tanrı’nın Kutsal Kulu sensin.”