TE’VİL

    Hikmet metodu / te’vil sisteminin en temel kavramlarına giriyoruz. Bu yazımızda kavramımız “te’vil”.
te'vil

“Te’vil” nedir?

    “te’vil” kelimesi “اول” (Ewl) kökünden gelmektedir. Bu kök “kaldıraç” demektir; “Çevirerek başa döndürmek”tir. 

    “Birlikte, beraber” gibi bir anlama gelen ve Kur’an çevirilerini tanımlamada oldukça sık karşılaştığımız “me’al” kelimesi, “ilk, önce” anlamında yine Türkçemize de geçmiş “evvel” kelimesi de bu kökten türemiştir.

    “te’vil” ise bir şeyin özüne gitmek, bir şeyi aslına geri döndürmek anlamına gelir. Genellikle dini çevrelerce sıklıkla “yorum” anlamına sahip olduğu söylense de kesinlikle yorum demek değildir. Yorum için kullanılan kelime “tefsir”dir, Furkan 33’te bu kelime geçer; “en güzel yorumun Allah tarafından yapıldığını/yapılacağını” bize söyler. Dolayısıyla kitabın tefsirinin de Allah varken kula kalamayacağını görmüş oluruz.

    Te’vil bir meseleyi özüyle, esasıyla buluşturmaktır. Bu da Kur’an’a göre o meselenin Kur’an’da geçtiği ayetlerin takibiyle mümkündür. Te’vil, bir konunun Kur’an’da yer aldığı tüm ayetlerin birbiriyle olan bağlantısıdır; yani muhkem (hüküm belirten) ve müteşabih (hükümle benzeşen) ayetlerin birbiriyle ilişkisidir. Kur’an’ın açıklanması, detaylanması ve bu sayede hikmetin de formülizasyonudur.

Te’vil Formülünün Anlatıldığı Ayetler

    Al-i İmran 7: Bu kitabı sana indiren odur. Ayetlerinin bir kısmı muhkemdir; onlar kitabın anasıdır. Diğerleri müteşâbihtir / muhkemlerle benzeşirler. Kalplerinde kayma olanlar, fitne çıkarma amacıyla istedikleri tevili kurup kitaptan, kurgularıyla benzeşen şeye uyarlar. Oysa kitabın tevilini sadece Allah bilir. Bu ilmi kavramış olanlar şöyle derler: “Biz bu ilme inandık, onun tamamı Rabbimiz katındandır.” Bu zikre sağlam duruşlu olanlardan başkası ulaşamaz.

    Zumer 23: Allah en güzel sözü ayetleri birbirine benzer, ikişerli yapıda bir kitap halinde indirmiştir. Rablerinden çekinenlerin bundan dolayı derileri ürperir, sonra derileri ve kalpleri Allah’ın zikriyle yumuşar. İşte bu kitap, Allah'ın rehberidir. O, gereğini yapan kullarını bu rehberle hidayete erdirir. Allah’ın sapık saydığını yola getirecek kimse yoktur.
Görüldüğü gibi, birbirine benzeşen ikişerli ayetler halinde kendini açıklayan Kur’an, bu açıklama metodunun formülünü de 2 ayette vermektedir, bizlere metodu / sistemi uygulamalı olarak anlatmış olur.

“Onun te’vilini sadece Allah bilir”?

    Al-i İmran 7’deki bu ifade Kur’an mealcilerinin bir kısmı tarafından tam olarak anlaşılamamış ve sonrasındaki ifade olan “ilimde derinleşenler” ile bir cümle olarak –onun te’vilini sadece Allah ve ilimde derinleşenler bilir- şeklinde çevrilmiştir. Mealciler ayetin bu şekilde de okunabildiğini savunmuşlar. Ancak bu doğru değildir. Böyle çevirmelerinin esas nedeni “onun te’vilini sadece Allah’ın biliyor olmasını” anlayamamış olmalarıdır. Sadece Allah biliyorsa biz nasıl ulaşıyoruz? Çünkü bizler de te’vile ulaşabiliyoruz:

    Yunus 39: Hayır! Onlar, bilgisini kavrayamadıkları ve kendilerine te’vili gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bak!

    Burada da “ilim” (علم) kavramı tam anlaşılamadığı için kafalar karışıyor. İlim sadece bilmek değil, “belirlemek” anlamına da gelmektedir. Allah'ın te’vili “bilmesi” o ayetlerin arasına o bağlantıları koyması, birbirine bağlamasıdır. Siz kafanıza göre bağlantı koyamazsınız. Zaten Al-i İmran 7 bundan bahseder; “Kalplerinde kayma olanlar, fitne çıkarma amacıyla istedikleri tevili kurup kitaptan, kurgularıyla benzeşen şeye uyarlar”. Kalbindeki eğriliği kitaba söyletmek için ayetleri yanlış veya eksik bağlamaktır. Bu yolla da kitapta çelişki, hata vs olduğu zanları ortaya çıkar; yahut Kur’an dışı teolojiler Kur’an’a söyletilme gayretine girilir. Kitabın te’vilini sadece Allah’ın bilmesi, Allah’ın kitabı insan yorumu-sözü-açıklaması-tefsiri gibi şeylere de kapattığı anlamına gelir. Bu konular muhkem-müteşabih konulu yazımızda daha detaylı anlatılacaktır. O yazımızda Kur’an’ın kendini insan yorumuna kapattığını söylediği bu ayetler üzerinden Kur’an’ın insan yorumuna açık olduğu şeklinde görüş bildiren mezhepçi ve Kur’ancı kitleler eleştirilecektir.

Te’vil Çeşitleri

Te’vilin Kur’an’da 7 çeşidi vardır:
  1. Kur’an ayetlerinin te’vili (Al-i İmran 7, Yunus 39)
  2. Olayların-sözlerin te’vili (Yusuf 6, 21, 101)
  3. Rüyaların te’vili (Yusuf 37, 100)
  4. Karmaşık düşlerin te’vili (Yusuf 44,45)
  5. Sabredilemeyen şeylerin te’vili (Kehf 78, 82)
  6. Dünya-ahiret te’vili (Araf 53)
  7. Te’vilin en güzeli (Nisa 59, İsra 35)
Te’vil Kelimesinin Geçtiği Tüm Ayetler
Al-i İmran 7, Nisa 59, Araf 53, Yunus 39, Yusuf 6, Yusuf 21, Yusuf 36, Yusuf 37, Yusuf 44, Yusuf 45, Yusuf 100, Yusuf 101, İsra 35, Kehf 78, Kehf 82