KADER-İRADE-ŞEY
KADER ve ŞEY
Kader,
"kıdr" kökünden gelir, "kazan" demektir. "kard" malzeme ölçüleri, bir şeyin pişirme, olgunlaşma süresi ve şekli "kader"dir.
"el Kadir" Allah her şeyin üzerinde ölçü koyandır. "ne kadar?" (Miktarı nedir) Kader konusu Kur'an'da 132 yerde geçer.
"Şey"
Şey kelimesi türevleriyle 519 yerde geçer. "Eşya" şey'in çoğuludur.
"Ş'ae" uzaktan görülebilir karaltıya denir. Uzaktan silueti var ama kendi tam ortaya çıkmamış.
"Gökler ve yer Bedî olan Allah'ın kararıyla oldu" Allah bir şeyin kararını verdiğinde evren kazanını da, onun şeklini de, onun miktarını da, pişirme süresini de "şey" olarak zaten planlamıştır. Allah'ın hiçbir işinde plansızlık, kusursuzluk, öylesinelik yoktur.
"Allah'ı hakkıyla takdir edemediler"
Kehf 23: "Yarın herhangi bir şey için bunu yapacağım diye kesin konuşma, İnşAllah de" (Allah inşa ederse, zamanı mekanı sürdürürse, senin canını almazsa, iş yapmak istediğinin canını almazsa, mani olmazsa)
"Şeytan unutturursa Rabbini zikret, İnşAllah de" "Allah oluşturmadan siz yapamazsınız"
İRADE
"Yureydullahu men yeşa'a" İrade ve Şey yan yana geçiyor. Arapça'da iki kelime başka ise anlamları da başkadır.
"İrade" kavramı türevleriyle 148 yerde geçer. "Bir şeyi çevirmek için kullanılan kol" demektir.
"İradeni kullan"; his değil, istek değil. Eyleme başlangıç...
"Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez." İster değil, başlattı zaten süreci.
"Her zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Evet, her zorluğun yanında bir kolaylık daha vardır."
Burada bir istek veya his yoktur, eylem vardır. Allah o "şey"i ortaya çıkaracaksa, iradesinde onu harekete geçirmesi lazım. Allah, o kolu çalıştırdı mı durduramayız, Allah bir şeyin iradesine girerse onun "şey"leşmesi için "Ol" der ve oluş sürecine girer. (Yasin 82)
SUAL
"Se'le" "düz ova", işi kolaylaştırmak için istemek, sormak.
2 türlüdür:
- "sual" aranan istenen bilgiye, düz ova gibi hızlıca varmak için aracı olacak şeyi istemek,
- "se'l" herhangi bir maddi olan şeyi istemek (bana iş bulur musun, bana aş bulur musun)
Allah "Sor onlara" diyorsa hakikate ulaştırmak için sorar.
"Ey Nebi, biz senden rızık istemiyoruz, biz seni rızıklandırıyoruz."
"O hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, O alemlerden müstağnidir, O el Ganî'dir el Hamîd'dir"
İHTİYAR
"Allah ve resulü bir konuda hüküm vermişse, mümin erkek ve mümin kadınların ihtiyar hakkı kalmaz" (seçenek, tercih, 'bence', zannımca)
“hayır” kavramından türemiştir, hayır kavramı 196 yerde geçer. "muhtar" buradan gelir "ihtiyar" amca, dedikleri zaman seçme gücü çok yüksek demektir. Kafa çalışıyor, temyizi çok yukarda "ihtiyar heyeti"
Araf 155, Kasas 68
0 Comments
Yorum Gönder