1. ALAK SURESİ

Rahman, Rahim olan Allah'ın adıyla

  1. Oku, vardan yararak var eden Rabbinin adıyla.
  2. İnsanı ilişip yapışandan yarattı.
  3. Oku, ve Rabbin Ekrem'dir.
  4. Kalemle öğreten O'dur.
  5. İnsana bilmediğini öğreten.
  6. Hayır hayır, insan kesinlikle azgınlaşır
  7. Kendini yeterli gördüğünde.
  8. Kesinlikle dönüş Rabbinedir.
  9. Gördün mü o engelleyeni,
  10. Görevini yapan kulu?
  11. Gördün mü, ya o doğru yol üzerinde ise?
  12. Yumuşakça bir yol gösterme üzerinde ise, ya o sakınmayı emrediyorsa?
  13. Gördün mü o yalanlamış ve sırt dönmüş olanı?
  14. Bilmedi mi ki Allah kesinlikle görür?
  15. Hayır hayır, eğer vazgeçmezse o alnı perçeminden çekeceğiz.
  16. O yalancı, o günahkar alnı.
  17. Çağırsın, çağırabiliyorsa yandaşlarını
  18. Biz de çağıracağız karşı konulamaz güçte olanları.
  19. Hayır hayır, ona uyma, boyun eğ, secde et ve yaklaş.

"oku" Bağlantısı:

    Araf 157: Bu resul ümmidir, nebidir "Elinizde tuttuğunuz Tevrat ve İncil'de yazılı bulacağınız kimse" Muhammed Mustafa

    Tevrat Tesniye 18. Bap 18,19,20,21,22: "İsrailoğulları arasından benim ismimle okuyacak bir nebi çıkaracağım. Kendisine emrettiğimin yanına bir şey eklemeye kalkarsa onu öldüreceğim"

    Hakka 44,45,46: "Bazı sözleri bizim katımızdanmış gibi uydursaydı onun şah damarını sökerdik"

    İncil Matta 23-38: İsa nebi diyor ki "'Rabbinin adıyla gelene övgüler olsun' diyeceğiniz zamana kadar beni bir daha göremeyeceksiniz."

    Kasas 53-54: Onlara tilavet edildiği zaman: "Ona güvendik. Kesinlikle o, Rabb'imizden gelen Hak'tır. Biz ondan önce de müslümanlardandık." dediler. İşte onlara sabrettiklerinden dolayı, ödülleri iki kat verilecektir. Onlar, kötülüğü iyilik ile savarlar. Kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.

Kök Anlamlar

    oku" (ikra) Kur'an'da 88 defa yer alıyor (karaa) kökü ile

"ikra kitabe" hesap gününe atıf var (oku kitabını)

İsra 14,106, Hakka 19, Kıyamet 17, Nahl 98

Bu ayetler 2 iddiayı çürütüyor:

- Cebrail "Oku" diye seslendi Nebi de "Ben okuma bilmem" dedi. Cebrail bir daha seslendi Nebi aynı şekilde cevap verdi
- Okunacak bir şey yoktu o sırada, "oku"dan maksat evren ayetlerini oku dedi (!)

2. iddianın çürümesinde kilit nokta; evrenin incelenmesi, insanın incelenmesi gibi konularda Allah "oku" demez. "Bakmıyorlar mı, görmüyorlar mı, gösterdik" der.

    "Vardan yararak var eden" (Halak) Kur'an'da 261 yerde geçer. 3 biçimde görüyoruz:

"inne fî halk-is semâvâti vel arz" Al-i İmran 190

"Bedî-us semâvâti vel arz" Bakara 117

"Fâtır semâvâti vel arz" Fatır 1

"Hâlik, Bedî, Fâtır" bu 3ü aynı anda "Yaratan" diye çevrilemez.

Hâlik, var olan bir şeyi yararak yaratma

    "Rab" kelimesi türevleriyle 967 yerde geçiyor.

"Bir şeyin sahibi olmak, onu yetiştirmek, onu olgunlaştıra olgunlaştıra büyütmek" demektir.

Nisa 23

"Rabebe" kökü: Bulut, bitkileri su ile beslediği için bu ismi almış.

Al-i İmran 37: "Rabbi Meryem'i bir bitki gibi yerden bitirip yetiştirdi."

    "isim" kelimesi "eseme" kökünden 29 yerde geçer. En çok geçtiği yer Maide 2,3,29,62,63,107. ayetler

"terbiye eden, eğiten, geliştiren" demektir.

isim, bir şeyi yücelten, ona anlam kazandıran

    "insan" ifadesi 90 yerde geçer. Türkçe'de bir ifade var: "in cin top oynuyor"

'in'deki 's' harfi kaybolmuş, kelimenin orijinali "ins"tir. "ins cin top oynuyor"

"ünsiyet" bağ kurmak, sıcaklık, birlikte olmak

Taha 10: "enestu" "Bir ateş hissettim" diyor Musa nebi ailesine

Nur 27: "Sıcak bir karşılama görmeden o evlere girmeyin"

"ins" denmesinin sebebi; bilinen varlıklar arasında doğumuyla beraber en savunmasız yavru, insan yavrusudur. İnsan insansız yapamaz. Hiçbirimizin ismi yoktur aslında, Kur'an'da kimle ilgili hangi isim söyleniyorsa aslında o temelde sıfattır.

"enestu" Nisa 6: "Yetimlerde bir olgunluk (ünsiyet) görürseniz..."

    "alak" kelimesi: "kendinden daha üst bir şeye tutunan, asılı kalan"

"muallak" Türkçe'de kullanırız. "alak" 6 yerde geçer:

Hac 5, Kıyamet 38, Müminun 14, Mümin 67, Alak 2, Nisa 129

Nisa 129'da "muallaka" diye geçer (boşta olan kadın)

    "Ekrem" (Kerim'in çoğulu) Kerim, ikram eden; Ekrem, en çok ikram eden

"kereme" kökü 47 defa geçer (Kerim, ikram, kerem, Ekrem)

mahsul, ürün demek; Akadça'da Aramca'da "karumma" tahıl ürün ambarı

Fecr 15, Hucurat 17 ve Alak 3'te "Ekrem" şeklinde geçer

    "kalem" 4 yerde geçer; Kalem 1, Al-i İmran 44, Lokman 27

"iklim, klima" kelimeleri de buradan gelir

"kalem": tırnak gibi, kamış gibi sert cisimlerin kırıntısı, kesilmiş budanmış şeylerden arta kalan

İsra 85: "Size iilmden 'az bir şey' verilmiştir."

    "ilim" bir şeyin kendisiyle bilindiği işarettir. "alim kul" işaretlerden Rabbine ve onun varlığına şahitlik edendir. "ilim" kişiyi Allah'a götüren işaretlerin toplamıdır.

Rahman 24, Şura 32

Kehf 66: Musa nebi diyor ki "Sana öğretilenden bana öğretmen kaydıyla sana tabi olayım mı"

Mücadele 11: "Kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükselteceğiz"

Yusuf 76: "Her bilenin üstünden başka bir bilen vardır"

    "kendini yeterli gördüğünde azgınlaşma"
Kasas 78-82 arasında Karun örneği

    "takva" kelimesi "vekaya" kökünden 258 yerde geçer.

Bakara 201: "vegina azâbennâr" (Ateşin azabından 'sakındır')

Haşr 9 "sakınmak, muttaki olmak"

Tur 27 "sakındırmak"

    "zebani": "zebn" kökü, "karşı konulamazlar"; cehennemlikleri -cehenneme girmek istemedikleri için- cehenneme zorla sürükleyenler

Müteşabih ayetleri Duhan 47,48,49 ve Müddessir 31

osman polat alak suresi