“KADINLARINIZ SİZİN EKİN YERLERİNİZDİR” NE DEMEKTİR?
Te'vil ayeti; Bakara 223: "Kadınlarınız sizin için ekin yeridir."
Kur'an'da örnek ayeti:
Rum 58: "Biz bu Kur'an'da insanlara her türlü örneği verdik."
HARS; ekin demektir! Sin harfiyle söylendiğinde hars; yabani hayvanların tarlayı bekleyen kimse demektir! Anneden bahsediyoruz, doğurgan olan kadınlar burada kadınlar ekin ekilen ve onu yetiştirecek bereketli araziye benzetilmiş ve gerçekten de öyle! Arazi buğday yetiştirir, bitki yetiştirir, kadın insan yetiştirir... Tarlaya tohum ekildiğinde tarla onu ne yapar; korur, besler, büyütür, şimdi gözünüzde canlandırın bakalım, burada ayette kadının herhangi bir organına tarla denmiyor ki, önce burayı yanlış anlıyorsunuz... "Kadınlar sizin ekin yerinizdir," kadınlar kadınlardır! Ve buradaki kadınlarınız sadece erkekleri de bağlamaz, sebep? Kadın erkek mi doğuruyor sadece? Kadın kadın doğurmuyor mu? Bilimsizlik o kadar kötü bir şey ki, ne zaman ki tarlaya tohum ektiğinizde tarla onu büyütür, besler; bir fidan düşünün, elma ağacı, zeytin ağacı; tarla dan kopuyor mu topraktan? Tarla orada, toprak onu besliyor... Anneler yavrularını ömür boyu besler, ömür boyu uyarır, yaş kaç olursa olsun o ağacın toprak ana! Siz toprak ana demiyor musunuz? Hakaret mi oluyor? Doğa ana! Allah sadece kadınları mı ekilecek yer olan tarlaya benzetmiştir? Bakalım bu sefer kadın erkek hepimizi bir şeye benzetiyor orada ki bir ağaca;
Fetih 29 "Mümin kadın ve erkekler, İncil'de şöyle örneklendirdim Ben; filizi yarıp çıkaran, sonra onu güçlendirerek kalınlaşıp gövdesi üzerine yükselen ekin gibidir! Bu kâfirin yani toprağı örten çiftçilik yapan insanların da hoşuna gider."
Topraktan çıktı, gövdesi kalınlaştı, güçlendi, serpildi. Peki kimi örnek verdi Rabbimiz? Bizi örnek verdi. Peki hakaret mi etti? Yine ekin, yine ekin... Bir diğer örnek;
Al-i İmran 37: "ve embeteha nebaten hasenev" Rabbi onu (Meryem'i) güzel bir bitki gibi yetiştirdi, bitirdi.
Bakın Meryem annemize yine "arz", yine "nebat", yine "bitki". Bakın önce Mümin kadın ve erkekler, sonra Meryem annemiz, şimdi de tüm insanlık;
Nuh 17: "Allah sizi, bir bitki gibi yerden bitirdi." Ee tüm insanlığa mı hakaret etti? Peki Rabbimiz kendi Nur'unu neye benzetiyor;
Nur 35: "Allah göklerin ve yerin Nur'udur, ışığıdır, aydınlığıdır. O'nun Nuru içinde ışık bulunan kandil gibi aydınlatır. Yakıtı doğuya ve batıya ait olmayan mübarek, bereketli zeytin ağacındandır..."
Bakın görüyorsunuz değil mi? Rabbimiz kendini anlatırken mübarek zeytin ağacına geçtik, Allah kendisiyle ilgili hakaret mi ediyor? Haşa... Bir diğer örnek;
Nisa 1 "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, eşini de o tek nefisten yaratan, sonra o ikisinden de birçok kadını ve erkeği dirilten Rabbinizden sakının."
Burada "nefsi vahide" geçiyor, "nefsi vahidetin tek nefis," bu da dişi Adem'i de eşi'ni de o tek dişi nefisten yarattı buyuruyor... Sonra dönüyor Adem'i topraktan Yarattım diyor, sonra dönüyor her canlı şeyi sudan Yarattım diyor.
Bu durum Al-i İmran 14'teki gibidir;
Al-i İmran 14: "Kadınlara ve çocuklara, altın ve gümüşten yığılmış kantarlara, salma atlara, davarlara, ekinlere tutkunun sevgisi, insanlar için süslü gösterilmiştir. Tüm bunlar geçici hayatın nimetidir. Allah'ın yanında varılacak yurdun güzeli daha hayırlıdır."
Bakın eşiniz demedi, kadınlarınız dedi; bu tüm insanlık için geçerlidir. Müminler de öyledir... Bunlar insanlara çekici kılınmıştır; kadına da çekici kılınmıştır, kadın kadına da çekici'dir. Şimdi tarla meselesine geri dönelim... Bir kız bir erkekle evleniyor, damadın anne babası bakıyor, torun ne zaman olur diye; kıza bakıyorlar, geline, gelinin öz anne babası kızına bakıyor, bir şey var mı, bir işaret verecek mi, bir torun sahibi olabilecek miyiz, abisi varsa, diyelim ki kızın abisi de bakıyor, ben ne zaman dayı olacağım diye, öbürü diyor, ben ne zaman amca olacağım, hala olacağım. Kimin tarlasıymış kadınlar? İnsanlığın... Ve öyle çocuk doğurmakla değil, tarla bir bitki'yi doğurup atmaz, onu besler, kökleri ondadır. Çocuk doğar, anne süt verir, damarlarıyla devam eder, anne göğsünün damarlarını bilir misiniz? Ağacın damarları gibidir, bitti mi, bimedi! Onu yetiştirir, onu korur, onu besler, buna doğa ana dan toprak ana dan daha güzel örnek mi olur? Ey ateist kardeşler, git ki hayatında kaç defa toprak ana, doğa ana demişsindir, ama Allah toprağa benzetiyor kadını! Kadının organını değil, kadının organını çok daha başka bir şey için söylüyor. Keşke onu da anlasaydın, Rahim diyor Allah, kendisi içinde Rahim diyor, haberin var mı? O pis algını, bilinç altını sil, Rahim kelimesini neden seçtiğini düşün, anlamaya çalış... Anne, insanın tarlasıdır, kadındır. Ona ne ekersen onu biçersin, bak kadına sevgi ver, sana daha fazla sevgi verir; toprak da öyledir, kadını anlatıyor burada; ürün veren kadından bahsediyor, kadına para ver, kocası olarak, babası olarak; bunu tut de tutar, erkeğe ver, tutmaz, fazlalaştırır, fazlasını da önüne koyar. Sen kadının ne olduğunu anlamamışsın! Anneleriniz demedi, bak dikkat edin, kadınlarınızın organı da demedi; böyle ifadeler kullanmaz Allah, Rahim diyor, döl yatağını.
Sen anlamıyorsun, ne olduğunu... Rahim, öyle bir merhamet var ki onda, anneler bilir, işte biz nerden bileceğiz. Biz sadece Kur'an'dan gerçeğini söylüyoruz, ömür boyu yavrum, kazağını giy, soğuk içme, adam 60 yaşına gelmiş, ağır ceza Hakimi diyor ki annem hala diyor ki, ceketini giy, eldiven giy, hüküm veriyorum diyor, ya ben insanlara müebbet hapis cezaları veriyorum, ağır ceza Hakimiyim, annem kapıdan sesleniyor hala, 60 yaşındayım, torunum var, diyor ya. Toprak ana'yı gördün mü? Anneler öyledir, toprak da öyledir. Örneğin, tükürürsün, bitki verir; annenin yüzüne tükür, zaten birçok hareketiyle bunu yapıyorlar, anne der ki, yavrum, karnın aç mı? Seni besliyeyim mi? Allah; Meryemi bile, Ben bir arazi gibi yetiştirdim, diyor, Meryem'in ekildiği yer, Benim, diyor, Rabb demek, yüksekçe bir tepe ve ürün veren yer demek! Allah şimdi kendisine hakaret ediyor mu? Çölün ortasında yüksekçe bir tepe de ürün var ribve o demek işte, Allah sarımtırak üzümü mü? Kerim diyor, kürüm üzümü mü? Rezzak diyor, salkım üzümü mü? Mecid doymuş hayvana ya da insana Mecid derler, Allah kendisini insana hayvana mı benzetiyor? Hayır, alıyor kavramı, dönüştürüyor... Toprak ana, doğa ana, kadınlarınız sizin ekin yerlerinizdir. Siz de o ekin yerlerinden doğdunuz, sizin de bir anneniz oldu, ey insanlar, işte o yüzden anne'ye öf bile diyemiyorsun, o yüzden 14 defa Kur'an'da, bunlar, Benim sınırlarımı aşmayın, diye seslenirken 9'unda erkeklere diyor ki, kadınların Haklarına tecavüz etmeyin. Benim sınırlarımı kadınlar konusunda, onlara Verdiğim Hakları ihlal etmeyin, sen öngörüden bahsediyorsan, tam da bu ayetleri tefekkür et... Neden yeryüzünde en çok zulme uğrayan kadınlar değil mi, tarih boyunca? Ve Allah 9'unda da uyarmış.
Çünkü biliyor, biliyor çünkü kadınlara ne yapacaklarını bu yamyamların, hiç buralara bakmıyorsunuz değil mi?
Tekvir 8: "Diri diri toprağa gömülen kıza."
Tekvir 9: "Hangi suçtan öldürüldüğü sorulduğunda."
Siz hiç bu ayetlere bakıyor musunuz? En güzel kıvamda Yarattım diyor kadın erkek ayrımı var mı? Bakın ne diyor; sizden kadın ya da erkek kim bir iyi amel yaparsa onun ecrini-mükafatını zayi etmem. Örneğin hars kelimesini Türkçe'de okuyup kızanlar da var, şimdi onlara soruyorum öz Türkçe'de hars kelimesini kullanırken kültürel olarak hangi kelimeyi kullanıyorlar karşısında? Ekin! Hakaret mi ediyorlar kültürlerimize? Türkçe'de kültürün karşılığına ekin denir. Kur'an'da cezalar var, kadın erkek günah işlediğinde kadına özel cezalar var mı? Hep aldattılar bizi (yobazlar, din tüccarları, hurafeciler) Kadın anlamaz Kur'an'dan, o zaman Allah haşa zalim neden o zaman kadınlar da bu Kitaptan sorumlu? Eğer kadına bu Kitap inmedi de erkeğe tek indiyse? Neden aynı ödüllere, cezalara tabiler? Neden onlara da emirler ve yasaklar var? Çünkü siz kadının ayağa kalkmasını istemiyorsunuz, tıpkı din tüccarları gibi. Niye rahatsız oluyorsunuz ki? Kadınlar başarır.
Bakın zekera ve unse kelimenin kökü; zeker, sert demir demek! Unse, yumuşak demir demektir! Erkeğe zeker denir, kadına unse, yani esniyor, erkek esneyemez, bunu neden anlatıyor Allah? Kadın kafasına taktığı zaman bir şeyi yapmayı, kadınlık işlerini de yapar, erkeğin görevlerinin çoğunu da alır... Ama erkeklerin bu kadar yeteneği yok, esnemiyor çünkü! Sert demir, Allah buyuruyor ki; hüdhüd kuşunun diliyle, konuşmasıyla bir kadın gördü, Belkıs;
Allah ona her şeyden biraz vermiş... Melike olmuş kadın, Allah Belkıs'ın melikeliğini suçlamadı, bak elleriyle vermiş ona, görüyor musunuz? Yöneticiliği, elleriyle teslim etmiş ona, onu o noktaya getirmiş, Yusuf'u getiren, onu da getirmiş. Ama tek sorun, güneşe secde etmesi, Rabbimizin kızdığı taraf, bu demek ki, bak oluyor, esniyorlar, istediği işi yapabilir, sabırlılar, güçlüler, sen bir tek can taşıyorsun, erkek olarak, o öyle değil... O seni de düşünüyor, çocuğunu da düşünüyor, yarınları da düşünüyor, öbür günleri de düşünüyor, zaten ulaşabildiğim bütün kadınlara söylüyorum; Kur'an-ı Kerim, ayrıntılı bir Kitaptır! Bu Rahman Rahim olandan indirilmiştir. Bir kitaptır ki; ayetleri bilen bir topluluk için Arapça-apaçık olarak, Kur'an anlam kümeleri halinde detaylı kılınmıştır. (Fussilet Suresi Ayet 2-3)
Kadın, erkeğe göre 10 kat detaycıdır, yani özetle bu Kur'an'ı kadınlar erkeklerden daha çok anlar, ya bana 3 tane Alim kadın gösterin, ya, o kadar kadınları aşağılamışlar ki, aslında tam tersini bekliyorduk, çünkü kadın ayrıntıları görür, erkekler görmez, istediği bir şeyin peşine düşer, hedefçidir, erkek, kadın öyle değildir, aynı anda 5 işi birden yapar, sen iki işi bir arada yapamazsın, kadın yapar, Allah öyle yaratmış, esniyor işte, unsa, esneyen demir, senin gibi öyle durmuyor... Sen sertsin, kasların da öyle gösteriyor, kafaya takıyorsun, hedefçisin, bunu yapacağım, kadın, hayatı 10'a bölmüş, diyor ki; bunu da yaparım, aynı anda şunları da yaparım, dolu dolu yaşıyor hayatı, bütün detayları yakalıyor, evin içinde tozu da yakalıyor, bir kaş oynatmasını da yakalıyor, işte Kur'an'ı, kadınlar yakalar, diyor. Çünkü çok detaylı bir Kitap, asıl kadınlara sesleniyor, bana kalırsa, erkeklerin bu Kitabı anlaması için biraz incelmesi, detaycı olması lazım, eğer onu yapamazlarsa, çok zor anlarlar, zaten zor anladıklarını görüyorsunuz, kaç tane Kur'an Alimi var, erkeklerden, sokakta çok var, da onlar taklitçi bir şey üretmiyor ki... Onlar neye benziyor, biliyor musunuz? Çocuk doğurdum, diyor, geliyor, bir elinde oyuncak bebek, bizim Alimlerimizin de durumu bu, ama kadın, gerçekten çocuk doğuruyor. Her kadın aşağı yukarı bunu başarıyor, besliyor, büyütüyor, onun tüm dertleriyle meşgul oluyor, öyle detay, öksürdü mü, hastalandı mı, ateşi çıktı mı, yemek yedi mi, bu arada ev yemekleri yapıyor, bu arada kendisini düşünüyor, annesini, abisini düşünüyor, kocasını düşünüyor, daha önce doğmuş çocuğunu düşünüyor, o yüzden umutluyum da, doğru bilgiye ulaşırlarsa, kadınların nasıl çalıştığını, bakın burda çok değerli yol arkadaşlarım olan kadınlar var, nasıl çalışıyorlar, Kur'an'a, o ayrıntılar, çok yoruluyorlar, ama bu bir keyif, Allah'ın sözlerini tekrar edip okuyan, tefekkür eden bir kalbi, Allah görmez mi? İyi niyetle bunu yapan kullarına, merhamet etmez mi?
0 Comments
Yorum Gönder