KUR'AN'DA SESLENİŞ TARZLARI

KUR'AN'DA SESLENİŞ TARZLARI

Sesleniş tüm topluluğa genele hitap;

"Sizi önce zayıf yaratıp ardından size güç veren, sonra da gücün ardından

sizi zayıf ve yaşlı kılan Allah'tır." Rum 54

Bir gruba özel sesleniş;

"İmandan sonra gerçeği örtüyorsunuz, öyle mi?" Al-i İmran 106

Genele sesleniyor ama tam genel değil özele döndürüyor;

"Ey insanlar! Rabbinizden-yetiştiricinizden sakının." Hac 1

Ey insanlar! dediğinde tüm insanlığı kapsar; akli dengesi yerinde olmayanlarda insandır ama onların takva diye bir sorumlulukları yok... Sakınmak gibi bir dertleri yok! Ayrıca çocukların da yoktur Allah kundaktaki bebeğe "Benden sakın" demez. Ama o da insandır akli dengeleri problemli olan ruhi rahatsızlıkları akıl hastalıkları olan bu ayetlere muhatap değildir... Fakat ayetin içindedir aslında, ey insanlar insanların bir kısmı demedi, biz ayıklıyoruz orayı. sorumluluk sahibi olmayan üzerinden sorumluluk düşmüş yahut daha sorumluluk sahibi olmamış rüşdüne ermemiş büluğa ermemiş çocukları buradan ayırıyorsunuz.

Burada ise özele seslenirken genele dönüyor;

"'Ey Nebi!' Kadınları 'boşadığınız' zaman" Talak 1

Ey Nebi! Diye başladı çoğul ile devam etti.

Şimdi de bir cins'e hitap sesleniş;

Hucurat 13

Şimdi de bilinen özel bir topluluğa seslenecek;

"Ey israilçocukları!" Bakara 47

Bizzat şahsa sesleniş;

"Ey Nuh!" Hud 48

"Ey Musa!" Neml 10

"Ey İsa!" Al-i İmran 55

Kur'an da Muhammed ismi Selam olsun 4 defa geçer; bir sureye de ismini vermiştir Muhammed suresi diye... Fakat Kur'an- Kerim de Adem'e ey Adem diye seslenir, ey Nuh, ey İbrahim, ey Musa, ey İsa der ama ey Muhammed hiç demez! Bunu bir dipnot olarak bir yere yazın. Bir hikmeti olsa gerekir. Yani görüyorsunuz; ey Adem ey Nuh ey Musa ey İsa Selam olsun tümüne, böyle geçiyor ama 4 defa Kur'an da Nebi'nin şahıs ismi geçtiği halde ey Muhammed demiyor.

Yani burda özel sesleniş kişilerin sıfatlarına seslenişi görüyoruz:

"ey Resul" Maide 67

"Ey Nebi" Tahrim 1

Ortada aynı kişi var Muhammed Selam olsun o'na ey Resul dedi mi elçilik tarafına ey Nebi dedi mi elçilikle görevlendirilmiş Kitabın uygulamasıyla ilgili sorumlu olan günah ve sevap dengesinde kalan sınanan kişiye döndü. Nebi budur.

Özel vasfı olan topluluklara kümelere sesleniş;

"Yâ eyyuhellezine âmenu" ey iman edenler Nisa 136

"Yâ eyyuhel kâfirun" ey gerçeği örtenler Kafirun 1

Bir kişiye seslenirken aslında genele seslenmiş olmak;

"Yâ eyyuhel insânu ma ğarrake biRabbikel Kerim" Ey insan! Seni Kerim olan Rabbine karşı aldatan nedir? İnfitar 6

Tüm insanlığa seslenip sordu genele seslendi.

Genele seslenirken aslında şahsa seslenme;

"Ey elçiler! Ey Resuller güzel şeylerden yiyin." Müminun 51-52-53-54

Bir kişiye seslenişten çoğula topluluğa çağrıya dönüşme;

"Rabbim! Dedi beni geri döndürün." Normalde Rabbim beni geri döndür dünyaya diye yalvarıyor günahkar kişi, hesap gününde olan bir şey bu! Ama çoğula dönüyor Rabbim beni geri 'döndürün' Müminun 99

Örneğin İsra 21'den 27'lere kadar ki pasajda anne babası hakkında güzel davranmasını emrediyor Nebi'ye burda da tuhaf bir durum var malumumuzdur ki Nebi'nin anne babası yok olmayan anne babasına Nebi nasıl iyi ve güzel davransın?

Duha 6: "O seni yetim bulup bir sığınağa kavuşturmadı mı?" Diye soruyor arapçada yetim anne babasız anlamına da gelir.

Nebi'ye söylerken kime söylemiş oluyor? Önce Müminlere sonra insanlığa.

İki kişiye hitap ile bir kişiye hitap etmek seslenmek;

"Musa Rabbimize dua ediyor, Rabbimiz de diyor ki; dua'nız kabul olundu." Yunus 88-89

Bir kişiye seslenirken iki özel kişiye hitap sesleniş;

"Firavun soruyor; Rabbiniz kim ey Musa?" Ta-ha 49

Buradan da anlıyoruz ki Harun o'nun yanında ya o bakımdan.

Genel bir sesleniş ile iki kişiye hitap iki kişiye sesleniyor ama bunu yapın diyor;

"Biz Musa ve Harun'a emrettik; ikiniz Toplumunuz için mısırda evler hazırlayın, evleri de karşılıklı kıble yapın." Yunus 87

Şimdi koca israilçocukları için iki kişinin ev yapacak hali yok; başlatın bunu hepiniz yapın demek ama iki kişiye sesleniyor. Aslında tüm israilçocuklarına seslenmiş oluyor.

İki kişiye yapılan sesleniş ile genele dönüş;

"İkiniz atın cehennemin içine, her gerçeği örten inatçıyı". Kaf 24

Bir kişiye yapılan hitap'tan sonra genele yönelen hitap sesleniş;

Rabbimiz Nebi'sine şöyle buyuruyor; "Ne iş'te bulunursan bulun Kur'an'dan ne tilavet edersen et, siz ne iş yaparsanız yapın." Diye senden size gidiyor sesleniş tarzı biçimi. Yunus 61

Genele yapılan hitap'tan sonra bir kişiye yönelen hitap sesleniş; 

Fetih 8-9

Bir kişiye yapılan hitaptan sonra 2 kişiye dönen hitap;

"Dediler ki; sen bizi babalarımızın üzerinde bulduğumuz düzenden çeviresin de yer yüzünde büyüklük yalnız ikinize kalsın diye mi bize geldin?" Yunus 78

Belli bir muhatap kast edilmeden genele sesleniş hitap;

"Bir görsen onları ateşin başında durdukları hali." Enam 27, Secde 12 Hac 18

Önce bir topluluğa sonra şahsa sonra başka ikinci bir topluluğa dönen yönelen bir konuşma tarzı;

Hud 13-14

Akıllara hitap ettiği seslendiği gibi ontolojiye var oluş alanına da varlıklara da sesleniyor;

"Göğe isteyerek veya istemeyerek gelin dedik." Fussilet 11

Hem orada olana hem de daha sonra olacak olana aynı anda sesleniş tarzı;

"Ey Ademçocukları; " Araf 27

O zamanlar da indiğinde bu sözü duyanlar diyorlardı ki evet bize söylüyor,

şimdi biz de alıyoruz üstümüze 14 asır sonra bu günümüzde bu sözle karşılaşan evet Adem oğlu Adem kızı doğru.

Ey Ademin çocukları; "siga" erkek görünür aslında erkek değildir kadın erkektir, bu kelimenin kökü "bena" parmak ucu bina bina yapmak bize şunu demiş oluyor Rabbimiz; "Göğü Biz bina ettik" Zariyat 47

"O'nun parmak uçlarını yapmaya Kadiriz" Kıyame 4

"Bena" "bina" beni, bina yapmak evlat oğul kız erkek ayırmadan ve parmak uçları. Biz Adem'in parmak uçlarıyız O'nun inşa ettiği bina'nın üst en üst katıyız her çağ bir kat koyar oraya... Geriye doğru baktığında geçmişe geleceğe doğru baktığında sonra olacak katları projelendirmeye, iyi ve düzgün bir gelecek, hazırlanmaya gayret eder, bu bina bir gün yıkılacak... Sonra her kat her çağdakiler Allah'ın huzuruna çıkacak, Rabbimiz de o gün bize insanlığın kıssasını hikayesini özetini geçecek, aramızda ihtilaf ettiğimiz konular da hüküm verecek. yahudiler hıristiyanlar Müminler kim varsa gruplar, kimin haklı olduğu teraziler ortaya konacak hak ortaya çıkacak batıl dan iyice netleşerek ayrılacak o gün... Rabbimiz hükmünü verecek. Yaptıklarımızı bize bildirecek bazen biz doğru bir şey yaparken aslında içimizde başka bir nedenle yaptığımız için; bize bunları hatırlatacak. Çünkü kayıt altında.

Özel ayırıcı seslenişler

  • "Ey insanlar" 19 yerde geçer. 2 yerde ise ey İnsan geçer (Bakara 21, İnfitar 6)
  • "Ey Ademçocukları" 5 defa geçer (Araf 26, 27, 31, 35, Yasin 60)
  • "Ey Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızın soyu" İsra 3
  • "Ey insan ve cin topluluğu" Rahman 33
  • Bu defa 2 ontolojik varlığa seslendi.
  • "Ey Kitap ehli" 13 yerde geçer (Al-i İmran 64, 65, 70, 71, 98, 99, Nisa 47, 171, Maide 15, 19, 59, 68, 77)
  • "Ey israilçocukları" Bakara 47 6 ayette
  • İsrail yakup demek diğer ismi Yakup'tur! Allah'ın kulu
  • "Ey iman edenler" 88 yerde geçer. (Al-i İmran 102)
  • "Ey gerçeği örtenler" Burası çok ilginçtir sadece Kafirun 1'de var başka yerde "de ki" diye geçer 2 yerde var yani.

Nasıl oluyor da "Ey iman edenler" 88 defa iken; "ey kafirler, gerçeği örtenler" seslenişi neden 2? Allah kullarına böyle konuşmayı istemiyor belli, yani teşvik etmek için onları İslam'a, hakikate, doğruya yaklaştırmak için böyle davranıyor... Bu bize bir ders olmalı kötülükle gelene güzellikle savmak yumuşak davranmak yoksa yanınızdan dağılır giderler örnek ayet Ali imran 159. Hikmetle güzel sözlerle öğüt vermeye çalışmak, Hakkı hatırlatmak. Ama maalesef 88 yerde ey iman edenler, 2 yerde ey gerçeği örtenler diye buyururken; bizim bu gün sadece bu ülkenin neredeyse her grup geriye kalan gruplar şunu söylüyor; siz kafirsiniz! Allah'ın yarattığı varlığa saygısına bak bir damladan yarattığı varlığın kendisi gibi başka damlaya ikisi de Müminim dedi halde Allah'a inanıyorum dediği halde saldırısına bak.

  • "Ey benim kullarım" (Zümer 53, Sebe 13)
  • "Ey mücrimler (suçlular, günahkarlar)" (Yasin 59)
  • "Ey sapkınlar" (Vakıa 51)
  • "Ey cahiller" (Zümer 64)
  • "Ey tatmin olmuş nefs" (Fecr 27)