NASİH MENSUH KONUSU

nesih

Nasih mensuh; "nusha" vardır nüfus cüzdanı kimlik nüshasını çıkar, nüsha bir şeyi başka bir şeye aktarmak demek. Fotokopi nusha denir ona, nasih mensuh yönün den konu bu. Şimdi Tevrat kimdendir? Allah'tan! İncil kimdendir? Kuşkusuz Allah'tan! Peki Kur'an? Yine Allah'tan! Yani tevrat'ın sözleri de Allah'a aittir, İncil'in sözleri de Kur'an'ın da. Öyleyse ne oluyor son Kitap? Kendin den önce gelen Kitap ile yer değiştiriyor 23 yıl boyunca... Önce bunu iyi anlamamız lazım. Kendin den önce ki Kitapları neshederek hükümlerini de değiştirerek geçiş yapıyor. fotokopi bakın nusha. Nasıl ki yeni kitabın nushası yenilenirken bir kaç yeri değiştirebilir, o kitabı yazan kimse.

Kuşkusuz hükümlerini koyan Allah'ta hükümlerini değiştirebilir... Ama bir hastalık var maalesef sünnetullah kavramını alıp buraya çektikleri için, efendim Allah'ın hükümlerinde değişiklik yoktur! Nereden çıkardın sen bunu,

Allah istediği hükmü koyar sana ne, sen onu mu bağlamaya çalışıyorsun, senin böyle bir yetkin var mı? Kur'an'ı iyi oku öyle bir şey yok! Allah kısmi cezalar verir, kısmi yasaklar koyar sonra kaldırır. Ne diyor İsa Nebi?

Al-i İmran 50: "Ben size bazı haramları helal kılmaya geldim!"

Allah'ın Tevrat'ta haram kıldığı bazı şeyleri, helal kılmaya geldim. Demek ki oluyormuş değil mi? Nesih bir yazıyı yan yana getirip birini diğerine aktarmak demek! Bu nusha çıkartma esnasında, bir kısmı silinir bilinçli bir şekilde

yazarı tarafından, yerine başka bir şey konulur. İşte nesh olması budur.

Tartışılan şu; bir grup var, diyor ki "hayır kitaplar arasında nesh yoktur!" Bunu söyleyenler yahudi din alimleridir. Bu bir oyundur, çok severler

oyun oynamayı onlar, eğer siz derseniz ki Kur'an önce ki kitapların tamamen aynısıdır. O zaman diyor ki Tevrat bağları; "e bizim inanmamıza gerek yok ki Kur'an'a uymaya, elimizdeki bize yeter.. Mecbur muyuz, madem aynı o zaman

gerek yok bu kitaba tanımıyoruz!" diyorlar. "Biz Musa'nın şeriatı Tevrat'ı Kur'an'ı, zikr'i üzere yürüyeceğiz! İncil'i de tanımıyoruz Kur'an'ı da, madem bunlar tekrar.." Tekrar değil. Büyük kısmı nusha bir kısmı değişik.

Evet ikinci tartışma; Kur'an kendi içinde hükümlerini nesh eder mi? Eder kardeşim! Gözünüzün önünde onlarca örnek var, inatlaşmayın. Orada ne sorun var; orda da bu geleneksel din algısı var, bunlar alıyorlar Tevbe suresi 5 ayeti "yüzlerce ayet bunu nesh etti" diyorlar. Ne alaka? Sallıyor bunu adam, bizimkiler de bunlara kızıyor tamamen reddediyor, o da bir ifrat aşırı uç hareketi çünkü böyle bir şey de yok Allah ne diyorsa Kitap'ta o kabul mü?

Bakacağız Kitab'a. Kur'an'da 4 yerde "nesih" kavramı geçiyor; üçünde fiil birinde isim olarak, nedir onlar?

Kaydetme, nushasını çıkartmak buradan alıp buraya kopyalamak şeklinde, Casiye 29, Araf 154

Silmek şeklinde; Hac 52, Bakara 106

"nesih" konusunda hüküm ayeti Bakara 106 dostlar. Diğerleri müteşabih'tir benzeşen'dir. Onları söyleyeyim, 2 de bağlantı ayetleri vardır bunların;

16.Sure Nahl 101 ayet, 87.Sure Ala 6-7 ayetler

Nesh'in çeşitleri;

  • imtihan-sınamak için nesh,
  • hafifletmek için nesh; daha hayırlısı ile nesh'tir bu, hükmün zaman ve yer sebebi ile, düşmesi ile nesh
  • misliyle nesh.

5 Madde sayıyorum size... Hepsini Kur'an dan örnek verelim; imtihan için nesh etmek? Helal olan cumartesi günü-cumartesi yasağını koymak, son Nebi de örneği, Nebi'nin yanına giderken Resul'un der Resul'un yanına giderken selam olsun sadaka verin der, sonra kaldırır hükmü.

Mücadele 12-13, Araf 163-166, Bakara 65

Davud Nebi, bir derenin yanından geçiyor ordusu ile birlikte, diyorlar ki o su dan için ya da bir avuç için, daha sonra da hiç içmeyin diye bir emir var. Normal de haram değil bakın toplum için de bazı hükümlar konuluyor,

sonra geri çekiliyor.

Bakara 249

Aynısı Son Nebi'de de var, ceza için nesh; ceza için helal olan bir şeyi haram kılıyor Allah; sırt yağları bazı şeyleri haram kılmış Allah.

Enam 146, Nisa 163

Niye yapmış peki? Ceza olsun diye! Azgınlık etmelerinden dolayı bazı helalleri haram Kıldık onlara diyor. Bakın önce helal kılıyor onlara kitabında-Tevrat'ta, sonra alıyor haram kılıyor nesh ile, efendim olur mu, oluyor işte. Bu İncil'de de olmuştur, Tevrat'ta da olmuştur Kur'an'da da olmuştur... Ama bakın şurası çok önemli; bu yasak-haram konmalar helal konmalar nesh olayları, ilk nesilde olur. Sonrasını bağlamaz. İlk nesil-birinci sıradaki Müminler! Musa Nebi'nin yanında ki israiloğlulları, Davud Nebi'nin yanındakiler, havariler, Yakup son Nebi'nin yanında ki ilk Müminler. Onları bağlayan emirler bunlar... Kur'an önceki Kitapların sayfasını nusha'sını olduğu gibi aktarmıştır...

Bu konu için bu ayete bakın Şura 13

Gizlenmiş ayetlerin nesh edilmesi; Maide 15

İlavelerin silinmesi; Bakara 79

Eklenmiş olanların çıkarılması; Maide 44-47

Tasdik-önce ki Kitapları onaylaması konusu; Maide 48

Şimdi diyorlar ki; sünnet Kur'an'ı nesh eder, hadislerin ayetleri nesh edemeyeceği ayetlere bakın şimdi,

Enam 106, Yunus 15

Bu iki ayet onlara tokat gibi cevap. "Diyorlar ki; ya bu Kur'an'ı-okuma kümesini değiştir yahut başka bir şey getir bize onlara söyle; benim kendi kendime Allah'ın ayetlerini değiştirmek gibi bir yetkim yok. Bu mümkün değil, ben

sadece bana vahyolunana / Kur'an'a uyarım." Demek ki neymiş? Resul'un Nebi'nin ayetleri değiştirme ile ilgili bir yetkisi yok! Ayetlerle oynayamıyor, hükümlerle oynayamıyor gördünüz mü? Yani bu ehli sünnetin anlattıkları palavra oğlu palavra. Neren ediniyorlar bu bilgiyi? Yahudi din adamlarının kattığı rivayetler den. Ayeti bırakıp zan'na gittikleri için, çuvallıyorlar... Ne diyor Rabbimiz;

Bakara 106: "Biz bir ayeti siler yahut unutturursak, yerine daha hayırlısını

yahut mislini Getiririz. Her şeyin üzerinde ölçü koyandır."

Bakın bir ayet geliyor bir gidiyor, bakın ne kadar açık, Allah diyor ki Ayetimi ancak ayetle değiştiririm. Hükümleri, yani yine ayet Allah'ın sözü yine başka bir sözü ile. Apaçık değil mi? Onlar bu ayeti dinlemiyorlar. Diyorlar ki; değiştirir, Nebi gelir istediğini yapar! demek ki bunlar yalan söylüyorlar.

Nahl 101: Biz bir ayeti başka bir ayetle değiştirdiğimizde, ki Allah ne indireceğini daha iyi bilir, şöyle dediler; sen sadece bir iftiracısın. Hayır asıl onların çoğu bilmiyorlar. Eğer bir ayeti nesh etse diyorlar ki; ahanda bakın nesh etti, ama nesh etmese diyorlar ki; Bakara 144-145 ayetlerde olduğu gibi, kıblenin değişeceği onların Kitaplarında yazılı, şu an ki elimizde bulunan Tevrat ve İncil'de de var. İsa Nebi diyor ki Matta İncil'in de;

"Siz de kıbleniz de ortadan kalkacaksınız! Siz de yöneldiğiniz mescid-i aksa

da yakında ortadan kalkacaksınız."

Değişecek kıbleniz diyor. Kıblenin değişme örneği bunu gösteriyor! Hem diyorlar ki; sen gerçek Nebi isen kıblenin değişmesi lazım, bizim Kitabımız da bu yazıyor. Hem de değiştirdiği zaman diyorlar ki sen iftiracısın. Hep ayak

oyunu! Te'vil metodu Hikmet sistemini takip ederseniz durumu anlarsınız. Nesh'in-silme'nin-nusha çıkartmanın iki şartı vardır dostlar; mutlaka 2 ayet arasında olması lazım. Bakara 106 ayet'e göre. Silinen ayetin silinen

ayetle ya aynı olması lazım nesh'in. Çünkü yerine geçiyor, örnek ayet:

Bakara 183

Peki hayırlısıyla nesh nedir? Hafifletmedir-yumuşatmadır konan bir haramı helale çevirmektir! Kur'an zorlaştıran bir hüküm koymaz böyle nesh yapmaz. Yani bir ayeti silip diğer bir ayeti hükmü getirmez. Ne getirir? Hafiflik

getirir! Son Nebi'ye, son Müminlere hep hafiflik gelmiştir zorluk değil. Peki bu arkadaşlar ne yapıyor?

Tevbe 5. ayeti aradan çıkarıyorlar, ve onlara göre hepimiz müşriğiz bu arada, 1 ayetle yüzlerce ayeti siliyorlar. Ne oldu? Nesh etti bu ayet! Kılıç gibi bir koyuyor 100 ayet yok.

Bakın Nebi'nin eşlerine diyor ki Rabbimiz; "siz başkalarının eşleri gibi değilsiniz, siz fuhuş işlerseniz size azabın 2 katı." Bunlar özel insanlar bakın, diğeri aynı günahı işliyor normal ceza, Nebi eşleri 2 kat.

Mesela Müminlere şöyle sesleniyor Rabbimiz; Nebi eşlerinden bir şey isterken, mesafe koyarak-perde arkasından isteyin. O Resulden sonra-o vefat ettikten sonra, onun eşleri ile evlenmeniz ebediyyen haramdır.

Ahzab 53-54-55

Bakın şimdi; bu ayetler farz dan bahediyor mesela diyor ki; size emrediyorum Nebi eşleriyle görüşürken ey Mümin erkekler! Aranızda bir hicab-ara-perde olsun-bulunsun. Peki ya Rabb! Nebi eşleri nerde Kur'an da yok bu hüküm

nerde? Zamanla bağlantılı hüküm kalkmış. Nebi eşleriyle evliliğin haram olduğu kişiler, ilk Mümin erkekler. Birinci nesil, bize bu ne anlatıyor peki? Kıssa olarak! Biz burdan hüküm almıyoruz. Kur'an da ki her Ey Müminler!

Sözü bizi-sizi bağlamaz. O çağın Müminlerini bağlar. Mesela Nebi'nin sözünün üstüne ses çıkartmayın. Tamam peki çıkartmayız ya Rabbi, ama Nebi ile mecliste hiç bir araya gelemiyoruz ki çağ dışı değiliz. Değil mi anlatabiliyor muyum derdimi? Zaman aşımı yani ilk Müminlere emretmiş, Nebi eşleri vefat edince e zaten hüküm kalkmış. Ne evlenecek Nebi eşi var böyle bir haram işlenecek kadın var orta da, ne de bunu işleyecek erkekler var. İkisi de gitmiş! Hüküm nesh oldu mu şimdi? Oldu! Peki Resul'un yanına giderken sadaka verin diyor Mücadele 12-13'te sonra kaldırıyor hükmü, siz isteseniz bunu uygulayabilir misiniz? Yanına giremiyorsunuz ki, öncesinde sadaka verin yahut Allah size merhamet etsin de kaldırsın onu orada. Beyt-ul mal denilen şeye vergi verin diyor. Oarda ki fakirler için. Ve kaldırıyor sonra Rabbimiz bu hükmü. Bu neye benzer? Cumartesi yasağını koyup, kaldırmak gibi. Yahut o su dan içmeyin demek gibi. Ama biz bunu anlamadığımız için sanıyor ki, Kur'an bütün çağlar da nesh olabilecek bir kitap. Değil değil! Ana hükümler kalıyor! Mesela oruç sizden öncekilere yazıldığı gibi size de yazıldı dedi ya nesh, peki ya Rabbi hayırlısı ile silme nasıl olur? Mesela diyor ya; "oruç geceleri iftar sahur, bu bölge de oruç geceleri eşlerinizle cinsel bağ kurmnızda sizin için yasak yok Kaldırdım!" Diyor. Ne anlıyoruz buradan? Öncekilerde vardı. Gerçekten de öyle! Tevrat da İncil de görürsünüz. 30 Gün boyunca karı koca birbirine hiç yaklaşmaz, Allah hafifletiyor. Bakın yukarı doğru zorlamıyor aşağı doğru yani kolaylaştırıyor. Ne der Maide 6 da "Allah sizin için kolay diler zorluk dilemez." Bunlar hafifletmedir demek ki nesh iki türlü. Önce ki Kitaplarda olan emirlerin yumuşatılması, hayırlısıyla nesh yahut sonra ki Kitaplarda olan nusha'sını neydi? Oruç sizden öncekilere yazıldığı

gibi size de yazıldı. Diğer 3'üncü nesh neydi? İlk nesil içim verilen emirler; onu yapmayın, sesinizi Nebi'nin sesinin üzerine çıkartmayın, yasaklıyorum diyor. İyi de bu yasak seni beni bağlamıyor çünkü Nebi yok ortada arkadaşım. Bu hüküm düştü ilk nesile geldi geçti-gitti. Ey Nebi eşleri şöyle yapın! Yok ki Nebi eşleri hüküm düştü. Bir de ilk Müminlere, sadaka verin! Tamam ya Rabbi verelim. Bir kısmınız zorlandı öyle mi Kaldırıyorum sadakayı!

Bakın yine nesh yaptı. Seni bağlamıyor ki bu. Dolayısıyla günümüzde ki hocaların şunu söylemesi lazım; günümüzde ki Kur'an evrensel bir Kitap'tır orada ki emirler hepimizi bağlar. Ama tüm Nebiler içinde bu vardır. Nebi'nin yanında ki insanlara Allah bazı yasaklar koyar, yahut bazı farzlar verir kaldırır. Mesela bu günkü israiloğlulları-bakara olayı, o sığırı kesin diyor değil mi? Topluca emrediyor.

Bakara 67-73

Bugünküleri bağlar mı? Bağlamaz! Yani aynı şey, bilmem anlatabiliyor muyum?

Enfal 65-66 peki kime yaptı bunu sana mı? Hayır ilk nesil! Önce hükmü emrediyor, sonra yumuşatıyor.

Ve bunun bizimle de alakası yok. Dolayısıyla Kur'an kendin den öncekileri tasdik ettiği gibi aynı şeyi sürdürüyor.

Enam 151-152-153:

"Gelin Rabb'inizin size neleri haram kıldığını sıralayayım. Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın ve anne babaya güzellik sergileyin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, biz sizi de onları da rızıklandırırız. Fuhşun görünenine de gizlisine de yaklaşmayın, Allah'ın dokunulmaz kıldığı canı katletmeyin hak dışında. Bunları size emretti ki belki tezekkür edersiniz. Yetimin malına rüşd çağına gelinceye kadar yaklaşmayın ona güzellik sergilemek içinde başka, ölçüyü tartıyı tam yapın biz kimseyi gücünden fazlasıyla yükümlü tutmayız, yakınınız bile olsa sözü adaletle söyleyin, Allah'a verdiğiniz sözü tam olarak yerine getirin işte O bunları size emretmiştir belki bilginizi kullanırsınız. Kesinlikle bu benim dosdoğru yolumdur. Onu takip edin yoksa başka yollar sizi yolumdan ayırır bunlar onu size olan emirleridir belki sakınırsınız."

Ana hükümleri söyler Rabbimiz, Tevrat'ta da hırsızlık yasak, İncil'de de yasak, Nuh'ta da yasak, İbrahim'de de yasak, Musa da, İsa'da da tümüne selam olsun hepsinde yasak. Büyük günhların tamamı insanlık tarihi boyunca yasak. Şirk-Allah'a ortak koşma konusu, tarih boyunca en büyük günah! Değişmiş mi? Hayır! Peki namaz? Hayır! Oruç, Zekat, Hac, İbrahim Nebi'ye diyor ki; Evimi ziyaret edenler-ibadet edenler için temizleyin. Vadiler den her yön den

geldiklerini görürsün binekler üzerinde, gördün mü? Tavaf etme İbrahim Nebi de var. 5 Bin yıl önceye gittik, bu gün de var. Biz israiloğulları'na Tevrat da şöyle vahyettik-emrettik; Namazı kılın, Zekatı verin. İsmail ailesine namazı ve zekatı emrediyordu, kendisi de onu yapardı. Ya Muhmmmed! Eşlerine ve çocuklarına namazı ve zekatı emret, sen de yerine getir. Bakın tasdik. Dolayısıyla Kur'an da 3 nesh biçimi vardır. Geçmişte var olan Tevrat ve İncil de var olan, hükümlerin bir kısmını yumuşatılması hayırlısıyla nesh hafifletilmesi, oruç geceleri gibi, ikincisi zaman aşımına uğradığı için düşen emirler, Nebi eşleriyle evlenmek size yasak. Bu gün o yasağın bizi bağlayacak bir tarafı yok. Doğru mu? Mantık yürütün yok öyle bir şey. Bir de ilk dönem Müminlere emredilen şey; nedir o? Nebi'nin yanına gelince sesinizi onun sesin den aşağı çekin. Ondan izin almadan orayı terk etmeyin. Böyle bir Nebi yok ki ondan izin alıp gitmek.

Muhammed Nebi Kur'an ile Tevrat'ı yan yana kullanıyor. Tevrat da olan emirler Kur'an ile değiştiriliyor-değiştiriyor. Kasas 49; Bunlar hayırlısıyla nesh'tir. Peki Misliyle olduğu gibi geliyor işte. Fotokopi nusha.

Birinde silme yerine hüküm koyma var, diğerinde ise hükmün tekrarı var. Cumartesi yasağı seni-sizi bağlamaz o bir kıssa'dır. Nebi eşleriyle ilgili emirler seni-sizi bağlamaz o da kıssa'dır. Şunu ayıramıyoruz; Kur'an da her

gördüğümüzü hüküm zannediyoruz... Kur'an da her gördüğün hüküm değildir. Orada ki kıssa'dır ibrettir. Ders çıkar der sana-size. Her gördüğün şeyi kendine zannetme. Uygulayamazsın. O dönemin Müminleri-insanları şunu demediler;

Nebi ne yaparsa onu bizde yapacağız, ne giydiyse, ne içtiyse bizde giyeceğiz bizde içeceğiz böyle bir şey olabilir mi ya?

Yusuf 109-110-111, Al-i İmran 50, Araf 157