RECM İLE İLGİLİ 4 KAVRAM: RAGAM, SAQAL, EBEN, LİTHOS
Bir önceki yazımızda Tevrat ve İncil'de geçen recm ayetlerini görmüş, Kur'an ile de nasıl nesholunduklarını incelemiştik. Bu yazımızda ise ayetlerdeki konumuzu ilgilendiren kavramları etimolojik ve te'vil açısından inceleyeceğiz. 4 adet kavramımız var, bunların ikisi taşlama anlamında, ikisi de taş anlamında geçmektedir. İrdelemeye başlayalım.
ragam (רָגַם)
"recm" kelimesinin İbranice karşılığıdır.
Kelimenin kökü: kümelemek, yığmak, istiflemek demektir. Buradan türevle taş yığmak, çok sayıda taşı bir yere atarak yığmak anlamlarına gelmiştir. Kur'an'da bu kökü biz "rkm" (ركم) şeklinde 3 ayette görürüz:
Enfal 37: Ki Allah, pis olanı temiz olandan ayırsın, pis olanları birbirinin üzerine koyup, hepsini yığsın, sonra hepsini Cehennem'e doldursun. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.
Nur 43: Allah'ın, bulutları sürüklediğini, sonra aralarını birleştirdiğini, sonra da onları küme haline getirdiğini görmüyor musun? Böylece aralarından yağmur çıktığını görürsün.
Tur 44: Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Üst üste yığılmış bulutlardır." derler!
Bu sayede Kur'an'da "rcm" (رجم) ve "rkm" (ركم) kelimelerinin ortak bir köke dayandığını görmüş olduk; tıpkı "rbb" (ربب) ve "rbw" (ربو) gibi...
Taşları bir yere atarak yığma türevinden de bir insanı ölümle cezalandırmak için topluca taşlama, o insanın üzerine çok sayıda taşı yığarak o kişiyi öldürme biçimine kavuşmuştur.
Bu ragam-recm eylemi bu yüzden tek bir kişiyle değil; topluluk halinde, bir küme, bir yığın insan ile gerçekleşir. Çok sayıda insan ellerindeki taşları topluca bir kişinin üzerine yığar. Tevrat'ta bu kavramın geçtiği her yerde bunu görürüz. "ragam" kavramı 15 ayette 16 kez bu anlamıyla geçer. 1 yerde regem olarak "topluluk-konsey" anlamıyla, 1 yerde Regemmelech olarak özel isim şeklinde, 1 yerde de rigmatam olarak "kalabalık halinde" anlamıyla geçer.
Levililer 20:2: ...Ülke halkı onu taşlayacak.
Levililer 20:27: ...Onları taşlayacaksınız.
Levililer 24:14: ...bütün topluluk onu taşlasın.
Levililer 24:16: ...Bütün topluluk onu taşlayacak.
Levililer 24:23: Halk Allah'a lanet eden adamı ordugahın dışına çıkardı ve taşlayarak öldürdü.
Sayılar 14:10: Topluluk onları taşa tutmayı düşünürken...
Sayılar 15:35-36: Derken Allah Musa'ya, 'O adam öldürülmeli. Bütün topluluk ordugahın dışında onu taşa tutsun' dedi. Böylece topluluk adamı ordugahın dışına çıkardı. Allah'ın Musa'ya buyurduğu gibi, onu taşlayarak öldürdüler.
Tesniye 21:21: Bunun üzerine kentin bütün erkekleri onu taşlayarak öldürecekler.
Yeşu 7:25: ...Ardından bütün İsrail halkı Akan'ı taşa tuttu...
1.Krallar 12:18 & 2.Tarihler 10:18: "İsrailliler Kral Rehavam'ın gönderdiği angaryacıbaşı Adoram'ı taşa tutup öldürdüler."
2.Tarihler 24:21: Bunun üzerine Zekeriya'ya düzen kurdular. Kralın buyruğuyla Allah'ın Tapınağı'nın avlusunda taşa tutup onu öldürdüler.
Hezekiel 16:40: Halkı sana karşı kışkırtacaklar. Seni taşlayacak, kılıçlarıyla delik deşik edecekler.
Hezekiel 23:47: Onları taşa tutacak, kılıçlarıyla parçalayacaklar...
Ayetlerde taşlamak, taşa tutmak şeklindeki ifadelerin tümü ragam kelimesiyle geçmektedir. Bu biçimde Tevrat'ta geçtiği bu yerlerin 7'sinde değineceğimiz bir diğer kavram olan eben (taş) ile beraber geçer. Tümünde de birden fazla insan tarafından eylemin yapıldığını okuyoruz. Birazdan inceleyeceğimiz saqal kavramıyla arasındaki fark buradan gelir.
Peki, bu "taşlama" nasıl "kovma"ya dönüştü?
Birine topluluk halinde şiddet ile gelirseniz, kişi içgüdüsel olarak kaçma eğilimine girecektir. Birisine toplu halde sözle veya fiziksel şiddete girişirseniz eğer kaçabilecek durumdaysa onu bulunduğu yerden-kümeden-topluluktan uzaklaştırmış olursunuz. Bu bir süre sonra emir ve tehdit ile de kovmaya dönüşmüş ve Kur'an'da örneklerini gördüğümüz kullanımlara gelmiştir. Birisini bir küme-yığından uzaklaştırmak, başka bir kümeye-yığına yollamak...
İblisin kovuluşu, Adem'in cennetten kovuluşu bu şekilde olmadı mı?
Bakara 38 & Taha 123 & Araf 24: "Birbirinize düşman olarak oradan inin"... bir kümeden başka bir kümeye kovdu. Recm, bir yığın insandan çok sayıda taşın bir yere yığılmasıdır.
Peki, kovma anlamındaki racm'in Maun 2'de geçen ve itip kakmak değil kovmak anlamına geldiğini Osman Polat'tan öğrendiğimiz dea'm kavramıyla farkı nedir?
recm birini arkasından taşlayarak kovmaktır.
dea'm ise birini sürükleyerek, yaka paça kovmaktır. Zaten bu kavram da 2 ayette 3 kez geçer:
Maun 2: "İşte odur yetimi kovan"
Tur 13: "O gün cehennem ateşine sürüklenerek kovulurlar" (burada 2 kez geçer kök anlamı da buradadır.)
saqal (סָקַל)
Kelimenin kökü Akadça šaqālu'dan geliyor: ağır, ağırlık.. Arapçadaki śql (ثقل) kelimesiyle aynı köke sahip; bir şeyin üzerine bastırmak için kullanılan ağırlık.
Taşın ağır olması hasebiyle birisine-bir şeye ağır taş atarak ona zarar vermek olduğu gibi; bir alandaki-arazideki taşları temizlemek-kaldırmak anlamlarında da kullanılmaktadır. 20 ayette toplam 22 kez geçer.
Ragam'dan farkı da taşın yığarak değil ağırlığıyla atılması ve bunu bir kişinin de yapabilmesidir. Bunu şu ayetlerde görürüz:
2.Samuel 16:6: Bütün askerler ve koruyucular Kral Davut'un sağında, solunda olmasına karşın, Şimi Davut'la askerlerini taşlıyordu.
2.Samuel 16:13: Davut'la adamları yollarına devam ettiler. Davut'un karşısında, dağın yamacında yürüyen Şimi, giderken ona lanet okuyor, taş, toprak atıyordu.
Diğer ayetlere de bakalım:
Çıkış 8:26: İğrenç saydıkları bu şeyi gözlerinin önünde yaparsak bizi taşlamazlar mı?
Çıkış 17:4: Musa, 'Bu halka ne yapayım?' diye Allah'a feryat etti, "Neredeyse beni taşlayacaklar."
Çıkış 19:13: Ya taşlanacak, ya da okla vurulacak; ona insan eli değmeyecek...
Çıkış 21:28: Eğer bir boğa bir erkeği ya da kadını boynuzuyla vurup öldürürse, kesinlikle taşlanacak ve eti yenmeyecektir...
Çıkış 21:29: ...hem boğa taşlanacak, hem de sahibi öldürülecektir.
Çıkış 21:32: Eğer boğa bir erkek ya da kadın köleyi öldürürse, kölenin efendisine otuz şekel gümüş verilecek ve boğa taşlanacaktır.
Tesniye 13:10: Taşlayarak öldürün onu."
Tesniye 17:5: ...bu kötülüğü yapan erkeği ya da kadını kentinizin kapısına çıkarın ve taşa tutarak öldürün.
Tesniye 22:21: ...kızı baba evinin kapısına çıkaracaklar. Kent halkı taşlayarak kızı öldürecek.
Tesniye 22:24: ...ikisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz.
Yeşu 7:25: ...kendisine ait ne varsa taşlayıp yaktı.
1.Samuel 30:6: Çünkü herkes oğulları, kızları için acı çekiyor ve, "Davut'u taşlayalım" diyordu.
1.Krallar 21:10: Sonra onu dışarı çıkarıp taşlayarak öldürün.
1.Krallar 21:13-15: Bunun üzerine onu kentin dışına çıkardılar ve taşlayarak öldürdüler. Sonra İzebel'e, "Navot taşlanarak öldürüldü" diye haber gönderdiler. İzebel, Navot'un taşlanıp öldürüldüğünü duyar duymaz...
Taşları temizlemek anlamında geçen 2 ayet:
Yeşaya 5:2: Toprağı belleyip taşları ayıkladı...
Yeşaya 62:10: Taşları ayıklayın, uluslar için sancak dikin! (ayıklama fiili "saqal" ile kullanılıyor)
eben (אֶבֶן)
Kelimenin kökü Akadça abnu'dan geliyor; taş, kaya demek. Geniş türevlere ulaşan kökü Akadça'da şu kelimelerle görüyoruz:
ubānu: parmak
abnu: taş
banû: bina, bina etmek
bānû: bina eden
Buradan Arapça ve İbranice'de aynı anlamları görmekle birlikte oğul-kız, soy gibi anlamlara da kavuşarak türevin genişlediğini biliyoruz.
Taş özelinde incelersek burada da kelime taşın bizzat kendisi. Öne çıkan özellik ise sertlik, sert oluşu... Yukarıda incelediğimiz kelimelerin taşla ilişkili türevleri fiil anlamdan gelmekte. Ancak burada isim olarak, nesnenin kendisinin tanımlaması olarak geldiğini görüyoruz.
Tevrat'ın İbranice olan kısımlarında bu kavram 273 kez, Aramca olan kısımlarında (ki kelime Aramca'da da aynıdır) 8 kez geçer. Disk, tekerlek anlamına gelen "oben" şeklinde de 2 kez olmak üzere toplam 283 kez geçer. Bu geçtiği yerlerde yan ve mecaz anlamlı kullanımlar mevcuttur, sözgelimi:
1. Samuel 25:37: "...bedeni taş kesildi"Hezekiel 11:19, 36:26: "...içlerindeki taştan yüreği çıkarıp..."
Yeşu 10:11 & Yeşaya 30:30: "dolu tanesi"
Tevrat'ta eben kavramının ragam ile ve saqal ile yanyana geçtiği ayetler vardır, ayet numaralarını veriyorum:
- "saqal" ile birlikte geçtiği yerler: Yeşu 7:25, 2.Samuel 16:6, 2.Samuel 16:13, 1.Krallar 21:13, Yeşaya 21:10
- "ragam" ile birlikte geçtiği yerler: Levililer 20:2, Levililer 20:27, Levililer 24:23, Sayılar 14:10, Sayılar 15:35-36, Yeşu 7:25, Hezekiel 23:47.
Bunların içinde bir ayet var ki bu 3 kavram beraber geçiyor. O da:
Yeşu 7:25: Yeşu dedi ki: "Neden bize felaket getirdin? Allah da bugün sana felaket getirecek." Bütün İsrail onların üzerine taş yığdı (ragam eben), hepsini yaktı ve hepsini taşla taşladı (saqal eben)"
lithos (λίθος)
İbranice'deki eben nasılsa, Yunanca'daki lithos da öyledir. TAŞ... Bu kelimeye aslında ortaöğretim coğrafya müfredatından aşinayız: litosfer (taşküre) kelimesi hemen akıllara gelmiştir. Evet, kök bu.
Taşlama ve dengi türevler buradan türer Yunanca'da.
Konumuzla alakalı olarak, buradan türev 2 fiil görüyoruz:
Birincisi lithazó (λιθάζω); bunu taşlamak şeklinde çevirebiliriz.
İkincisi de lithoboleó (λιθοβολέω); bu kelime lithos (λίθος) ve ballo (βάλλω) kelimelerinin birleşimi olan bir birleşik kelimedir. Ballo; atmak demektir. Dolayısıyla lithoboleó'yu da taş atmak olarak çevirebiliriz.
lithazó taşlamak, lithoboleó taş atmak... Türkçe'de direkt karşılığı kolayca bulunabilen 2 kelime... İkisi de İncil'de söylediğimiz anlamlarda geçiyor.
"lithazó" toplam 9 yerde, "lithoboleó" ise 7 yerde geçer (Nestle Aland nüshasına göre). Ayetlere zoomlanalım:
lithazó:
Yuhanna 8:5: Musa kanununda böyle bir kadını taşlamamız buyurulmuştur...
Yuhanna 10:31-33: O zaman Yahudiler onu taşlamak için bir kez daha yerden taş aldılar. İsa onlara şu karşılığı verdi: 'Ben size Babamın isteğiyle birçok iyi iş gösterdim. Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?' Yahudiler, “Biz seni iyi bir işten dolayı değil, küfrettiğin için taşlıyoruz...
Yuhanna 11:8: ...Yahudiyeliler daha yeni seni taşlamaya çalışıyordu...
Elçilerin İşleri 5:26: ...fakat halk kendilerini taşlar diye korktuklarından zor kullanmadılar.
Elçilerin İşleri 14:19: ...Kalabalık Pavlus’u taşlayıp ölmüş olduğunu düşünerek şehrin dışına sürükledi.
2.Korintliler 11:25: ...bir kez taşlandım...
İbraniler 11:37: Taşlandılar, denendiler...
lithoboleó:
Matta 21:35: öbürünü de taşladılar/taş attılar.
Matta 23:37 & Luka 13:34: kendisine gönderilenleri taşlayan/onlara taş atan
Elçilerin İşleri 7:58: Onu şehirden çıkarıp taşlamaya/taş atmaya başladılar.
Elçilerin İşleri 7:59: Adamlar İstefanos’u taşlamaya devam ederken...
Elçilerin İşleri 14:5: ...elçileri aşağılamak ve taşlamak için...
İbraniler 12:20: Çünkü verilen emir onları yeterince korkutmuştu: "Dağa ayak basan, hayvan da olsa taşlanacak".
Sonuç
Tevrat ve İncil'de "taşlayarak öldürme cezası" ile ilgili 4 kavramı detaylı olarak inceledik. Bu ceza Allah'ın Kur'an'dan önceki kitaplarında olan bir hakikattir. Çeviri açısından sorunları yoktur, gerçek ayan beyan ortadadır. Allah bu cezayı önceki şeriatte emretti; son şeriatte, yani Kur'an şeriatinde ise Nur suresi 2-4 ayetlerinde kaldırdı. Yuhanna 8'de İsa nebinin zina ettiği iddia edilen bir kadına delil, şahit ve suç ortağı olmamasından ötürü bu cezayla hükmetmemesi söz konusu. Kur'an ile de recm tamamen neshedilip hükme bağlanıyor.
Şimdi bir soru soralım: Bu kadar kavram, bu kadar kök ve türevle bu hüküm kitaplarda Hikmet Metodu aracılığıyla detaylı kılınmışken; bu konuda müteşabihi bile getirilemeden öne sürülen Kehf 74, recm cezasının Tevrat ve İncil'de hiç emredilmediğine delil olabilir mi?
Cevap: Olamaz!
Recm ile ilgili kitaplardaki ifadelerin çeviri hatası olmadığı zaten yazımızın oluşma sebebiydi.
Kehf 74'ü hatırlayalım:
"Yola koyuldular. Nihayet bir oğlana rastladılar. Onu öldürdü. 'Bir cana karşılık olmaksızın tertemiz bir canı mı öldürdün? Kesinlikle kötü bir şey yaptın!'"
Burada Musa nebinin insan formundaki melekle yaşadığı bu hadisenin ne zaman, hangi dönem, nerede yaşandığı bilinmiyor. Çıkış'tan önce mi, sonra mı? Hükümler inmeden önce mi, indikten sonra mı? Mısır'da mı, Medyen'de mi, çölde mi? Bilmiyoruz. E bilmediğimiz meselelere dair İsra 36 üzere davranmamız gerekmez mi?
Peki ayetteki şu detay dikkatimizi çekti mi:
Öldürme eylemini yapan 1 kişi. Recm neydi? Topluluk halinde taşları yığmak. Recmi 1 kişinin yapamayacağı kelimenin kendisinde saklı zaten. Dolayısıyla Musa nebi Kehf 74'teki soruyu sorarken recm gerektiren suçları dikkate almaması doğal değil mi? Şu yazıyı şuraya kadar okuyan herkesi düşünmeye davet ediyorum!
Kehf 74 recmin olmayışına delil değildir, zaten Hikmet Metodu doğru gözetilirse mevcut konuyla ilgili müteşabihinin bile olmadığı salt bir Kur'an ayetiyle Tevrat ve İncil'deki sayfalarca bilgi ve hüküm yok sayılamaz. Bu net bir te'vil hatasıdır, bundan dönülmesini umuyorum.
Son yazımızda bu cezaların sertliğinin sebeplerine ve İsrailoğullarının konumları ve sorumluluklarına değineceğiz. Allah ilmimizi artırsın, farkedişe kavuştursun inşAllah. Sevgi ve esenlikler.
0 Comments
Yorum Gönder