RECM GİBİ SERT CEZALAR ALLAH'IN KİTABI TEVRAT'TA NEDEN EMREDİLDİ? ÖLÜM CEZASI HANGİ SUÇLARI KAPSIYOR VE BU YASALARIN SERTLİĞİNİN FITRİ, VİCDANİ VE KUR'ANİ YÖNÜ NEDİR?
Neden bu recm Tevrat'ta emredildi, bu emirler fıtri ve vicdani açıdan nasıl anlaşılmalı? Hatırlayacağınız üzere recmi ilk yazımızda tanımlamış, ikinci yazımızda kavramlarına değinmiş ve çeviri hatası yahut insan eklemesi olmadığını, hak ve ilahi olduğunu görmüştük. Daha önce de Tevrat'ta kavimlerin insan eliyle Allah'tan bir emir olarak toplu helakını da haram kavramı üzerinden işlemiştik (Buraya tıklayarak okuyabilirsiniz). Allah'ın vahiylerinde bu gibi sonu ölümle biten caydırıcılığı yüksek sert cezalar var, bu bazı insanları ciddi anlamda düşündürüyor ve sorgulamaya itiyor. Çok ciddi detayları olan ve te'vil sayesinde bizi 3 kitapta çok büyük, derin bir puzzle'a götüren bu konu parçasının bu kez de nedenlerini inceleyelim.
Önce Tevrat’ta ölüm cezasının hangi suçları kapsadığını bir görelim:
Tevrat'ta Ölüm Cezası Gerektiren Suçlar
- Adam öldürme; Çıkış 21:12-14, 23, Levililer 24:17-18, 21, Sayılar 35:16-21, 33, Tesniye 19:21, 21:9
- Anne babaya vurmak; Çıkış 21:15
- Adam kaçırma ve kaçırılan kişiyi köle olarak satmak; Çıkış 21:16, Tesniye 24:7
- Anne babaya lanet etmek; Çıkış 21:17, Levililer 20:9
- Boğa sahibinin uyarılmasına karşın boğasının bir insanı öldürmesi (Fidyeyle değiştirilebilir); Çıkış 21:28-30
- Büyücülük, cincilik, ruh çağırma; Çıkış 22:18, Levililer 20:6, 27, Tesniye 18:10
- Hayvanlarla cinsel ilişki; Çıkış 22:19, Levililer 20:15-16
- Cumartesi'ye uymamak; Çıkış 31:14, 35:2, Sayılar 15:32-36
- Allah'tan başkasına kurban kesmek; Çıkış 22:20
- Putlara çocuğunu kurban etmek; Levililer 20:2-3
- Zina; Levililer 20:10-21, Tesniye 22:13-30
- Ensest ilişki; Levililer 20:11-12, 14
- Eşcinsel ilişki; Levililer 20:13
- Kahin kızlarının fahişelik yapması; Levililer 21:9
- Tecavüz; Tesniye 22:25-26
- Allah'a lanet etmek & Allah’a küfretmek; Levililer 24:10-16
- Halkı putların ardınca gitmeye çağırmak; Tesniye 13:5-10, 18:20
- Başka tanrılara ya da gök cisimlerine tapmak; Tesniye 17:2-6
- Yargılama esnasında Allah'ın indirdiğiyle hükmetmek için görevli yargıçları ve kahinleri dinlemeyip onlara saygısızlık etmek; Tesniye 17:12-13
- Başka birinin ölüm cezası almasına sebebiyet veren yalancı ve iftiracı şahitlik; Tesniye 19:16-19
- Anne babasını dinlemeyip asilik yapan çocuk; Tesniye 21:18-21
Recmin geçtiği ayetlerde, pasajlarda, surelerde büyük harfle vurgulayacağımız şu tarz ifadeler dikkatinizi çekti mi?
Tesniye 22:22: “Eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam, hem kadın, ikisi de öldürülecek. İsrail'den kötülüğü atacaksınız.
Levililer 20:1-3: Allah Musa’ya şöyle dedi: “İsrail halkına de ki, ‘İsrailliler’den ya da aranızda yaşayan yabancılardan kim çocuklarından birini tanrı Molek’e sunarsa, kesinlikle öldürülecek. Ülke halkı onu taşlayacak. Kim çocuğunu Molek’e sunarak tapınağımı kirletir, kutsal adıma leke sürerse, ona öfkeyle bakacağım. Onu halkımın arasından atacağım.
Levililer 20:26-27: Benim için kutsal olacaksınız. Çünkü ben Allah kutsalım. Bana ait olmanız için sizi öbür halklardan ayrı tuttum. “ ‘Cincilik yapan ve ruh çağıran ister erkek olsun, ister kadın olsun kesinlikle öldürülecektir. Onları taşlayacaksınız. Ölümlerinden kendileri sorumludur.’ ”
Çok ilginç detaylar değil mi? Levililer ve Tesniye'deki hükümlerin olduğu yerlerde Allah'ın bu hatırlatmaları bizi bir noktaya götürüyor:
İsrailoğulları'nın Alemlerden Üstün Kılınması ve Diğer Kavimlere Göre Daha Fazla Sorumlulukla Yüklenmeleri
Bakara 47: Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetleri, sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
Bakara 122: Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetleri, sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
A’raf 140: Şunu da söyledi: "Size Allah'tan başka bir ilah mı arayayım? O sizi âlemlere üstün kılmıştır."
Duhan 32: Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.
Casiye 16: İsrailoğullarına Kitap, hikmet ve nebîlik verdik. Onları temiz şeylerle rızıklandırdık. Onları alemlerden üstün kıldık.
İsrailoğullarının bir dönem alemlerden üstün kılındığını okuruz. Bir konuda üstün kılınmak, o konuda diğerlerine göre insana daha fazla sorumluluk yükler. Ayetlere geçmeden önce gerçek hayattan bir örnek ele alalım: Askeriyedeki sistemi düşünün; bir er mi daha çok zılgıt yer komutandan, yoksa çavuş mu? Çavuş bölüğündeki erden mesuldur. Erin yaptığı bir hatada önce çavuşu fırça yer, er sonra nasibi neyse alır, bu silsile şeklinde gider. Rütbe arttıkça sorumluluk, bu sayede de ağırlık artar. Hata toleransı azalır.
Bu Sorumluluğa Dair Ayetler:
Bakara 132-133: İbrahim, bunu, çocuklarına vasiyet etmişti. Yakup da: “Ey oğullarım! Kesinlikle Allah, bu dini sizin için seçti. O halde müslümanlar olarak ölmenin dışında başka bir şekilde ölmeyin!” demişti. Yoksa siz, Yakup’un ölümü anında onun yanında mıydınız? Hani oğullarına: “Benden sonra neye kulluk edeceksiniz?” demişti. Onlar da: “Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilahı olan tek ilaha kulluk edeceğiz. Biz, O’na teslim olanlardanız.” demişlerdi.
Bakara 100: Onlar, ne zaman bir ahit verdilerse, içlerinden bir zümre onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmiyorlar.
Al-i İmran 23: Kitap’tan nasiplenmiş olanları görüyorsun değil mi? Bunlar, aralarında hükmetmesi için Kitap’a çağrıldıklarında bir kısmı, döneklik ederek ondan yüz çeviriyor.
Nisa 44-46: Kendilerine Kitap’tan bir pay verilenleri görmüyor musun? Kendileri saptıkları gibi sizi de saptırmak istiyorlar! Allah, düşmanlarınızı daha iyi bilendir. Veli ve yardımcı olarak size Allah yeter. Yahudilerin bir kısmı, kelimelerin anlamlarını kaydırarak: “İşittik ve reddettik.”, “Kulak vermeden dinleyin.”, “Bizi güt.” derler; dillerini eğip bükerek dinle alay ederler. Eğer onlar: “İşittik, itaat ettik.”, “Bizi gözet.” deselerdi bu onlar için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Ancak Allah, gerçeği örmeleri yüzünden onları lanetlemiştir. Artık pek azı hariç iman etmezler.
Nisa 51-55: Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmüyor musun? Cipte ve Tağuta güveniyorlar ve gerçeği örtenler için: “Bunlar, iman edenlerden daha doğru yoldadırlar.” diyorlar. Bunlar Allah’ın lanetlediği kimselerdir. Allah’ın lanetine uğramış kimse için hiç bir yardımcı bulamazsın. Yoksa onların mülkten bir payları mı var? Öyle olsa, insanlara hurma çekirdeğinin bir parçasını bile vermezlerdi. Yoksa onlar, Allah’ın kendi lütfundan insanlara bağışladığı şeyleri mi kıskanıyorlar? İbrahim soyuna da Kitap’ı ve Hikmet'i bağışladık ve onlara büyük bir mülk verdik. Onların bir kısmı O’na güvendi, bir kısmı da O’ndan yüz çevirdi. Böylelerine kızgın alevli Cehennem yeter.
Maide 21-26: Ey kavmim! Allah’ın, sizin için yazdığı, kutsal topraklara girin. Gerisin geri dönmeyin. Yoksa ters yüz olarak hüsrana uğrarsınız. Ey Musa! “Kesinlikle orada çok zorlu bir toplum var. Onlar, oradan çıkmadıkça, biz oraya asla girmeyiz. Eğer çıkarlarsa, o zaman hemen gireriz.” dediler. Korkanların içinden, Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki kişi, şöyle dedi: “Onların üzerine bildik kapıdan girin. Eğer oraya girerseniz, o zaman galip gelirsiniz. Eğer iman edenlerseniz, Allah’a tevekkül edin.”. Ey Musa! “Onlar, orada oldukları sürece biz oraya asla girmeyiz; haydi sen git, sen ve Rabb’in birlikte savaşın. Kesinlikle, işte biz buradan öteye gitmeyiz.” dediler. Dedi: “Ey Rabb’im! Kendimden ve kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. O halde bizimle fasık toplumun arasını ayır.”. “Onlar, oradan kırk yıl yoksun kalacaklar.” dedi. Onlar, yeryüzünde şaşkınlık içinde dolaşacaklar. Artık fasık olan toplumun durumuna üzülme.
Maide 60-66: De ki: Allah’ın katında ceza olarak bunlardan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah’ın lanet ettiği, gazabına uğrattığı ve onlardan maymunlar, domuzlar yaptığı ve tağuta kulluk eden kimseler, işte bunlar, durumları bakımından en kötü olan ve doğru yoldan sapmış olanlardır. Onlar, size geldiklerinde, “İman ettik.” dediler. Oysaki onlar, yanınıza küfürle geldiler, küfürle döndüler. Allah, gizledikleri şeyi daha iyi bilir. Ve onlardan pek çoğunun, günah işlemede, düşmanlık yapmada ve haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kadar kötüdür! Rabbanilerin ve ahbarın; günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırmaları gerekmez miydi? Yaltaklanmaları ne kötüdür. Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır. ” dediler. Böyle söylemelerinden dolayı elleri bağlandı ve lanetlendiler. Oysaki O’nun iki eli açıktır. Nasıl dilerse öyle infak eder. Yemin olsun ki sana Rabb’inden indirilen şey onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttıracaktır. Biz de aralarına Kıyamet Günü’ne kadar düşmanlık ve nefret yerleştirdik. Savaş için ateş yaktıkları her seferinde Allah onu söndürdü. Yeryüzünde bozgunculuk için koşuşuyorlar. Ve Allah bozguncuları sevmez. Eğer Kitap Ehli de güvenip sakınsaydı, kötülüklerini örter, nimet dolu Cennetlere koyardık. Eğer onlar, Tevrat’ı, İncil’i ve Rabb’lerinden kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı, hem üstlerinden hem de ayaklarının altından yiyeceklerdi. İçlerinde muktesid bir toplum var. Ve onlardan çoğu da kötü işler yapıyorlar.
Maide 78-81: İsrailoğulları’ndan gerçeği örtenler, asi olmaları ve haddi aşmaları nedeniyle, Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lânetlendiler. Yaptıkları kötü şeylerde, birbirlerini uyarmıyorlardı. Gerçekten yapmakta oldukları şey ne kadar çirkindi. Onlardan çoğunun, gerçeği örtenleri veli edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendileri için sunduğu şey ne kötüdür. Allah, onlara gazap etmiştir ve onlar sürekli azapta kalacaklardır. Eğer onlar, Allah’a, nebiye ve ona indirilene iman etselerdi, onları evliya edinmezlerdi. Fakat onlardan pek çoğu fasıktır.
Cum’a 5: Tevrat’a uymakla yükümlü kılınıp da, yükümlülüğünü yerine getirmeyen kimselerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeklerin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan toplumun düştüğü durum ne kötüdür. Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez.
Bakara 40: Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım nimetimi hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü tutun ki Ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Ve yalnızca, Ben’den sakının.
Bakara 124: Hani! Rabb’i, İbrahim’i birtakım kelimeler ile sınamış; o da onları yerine getirmişti. Allah, “Ben seni insanlara önder yapacağım.” dedi. İbrahim, “Soyumdan olanları da.” deyince; Allah, “Benim ahdim zalimlere ulaşmaz!” dedi.
En’âm 146-147: Yahudilere bütün tırnaklıları haram ettik. Sırtlarında, bağırsaklarında taşıdıkları ve kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere, sığır ve koyunun iç yağını da haram kıldık. Bu, azgınlıkları nedeniyle onlara verdiğimiz cezadır. Kesinlikle Biz, doğru olanlarız. Eğer seni yalanlarlarsa, de ki: “Rabb’iniz geniş rahmet sahibidir, ne var ki O’nun azabı suçlu halktan çevrilemez.”
A’raf 138: İsrailoğulları’nı denizden geçirdik. Kendilerine özgü putlara tapan bir topluma rastladılar. Ey Musa! “Bize de bunların tanrıları gibi bir tanrı yap.” dediler. “Siz gerçekten cahil bir kavimsiniz.” dedi.
Sorumluluğunun bilincine varmayan bu değeri yükseltilmiş kavme de hükümler ve cezalar otomatikman ağır olacaktır.
Kur'an'da Bu Sorumluluğun Örneği
Kur'an'da bu örnek sorumluluğu başka kimde görüyoruz?
Ahzab 6: Nebi, müminler için kendi canlarından daha yakındır. Onun eşleri onların anneleridir. Aralarında aile bağı olanlar; Allah’ın Kitap’ına göre -evliyaya yapılacak iyilik hariç- birbirlerine, diğer mü’minlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. İşte bunlar Kitap’ta kayıtlıdır.
Ahzab 30-34: Ey Nebi’nin eşleri! Sizden kim ispatlanabilir bir fuhuşla gelirse o suçun cezası iki kat olur. Bu Allah'a kolaydır. Sizden kim de Allah'a ve Elçisine boyun eğip iyi iş yaparsa ona da iki kat ödül veririz. Zaten ona cömertçe rızık hazırlamışızdır. Ey Nebi’nin eşleri! Siz kadınlardan herhangi biri değilsiniz. Allah'tan sakınıyorsanız cilveli konuşmayın, kalbi bozuk olan kimse umuda kapılır. Sözü, ciddiyeti bozmadan söyleyin. Evlerinizde vakarlı olun, önceki Cahiliye döneminde olduğu gibi dişiliğinizi öne çıkarmayın, namazı tam kılın, zekatı verin. Allah'a ve Elçisine itaat edin. Ey ehl-i beyt! Allah’ın istediği, sadece, sizden pislikleri uzak tutmak ve sizi tertemiz yapmaktır. Evlerinizde tilavet edilen Allah'ın ayetlerini ve hikmeti aklınızdan çıkarmayın. Allah Latif'tir, Habir'dir.
Tin 3: Bu emin beldeye yemin olsun.
Allah vahyi indirdiği beldeye yemin ediyor, nebinin eşleri vahyin indiği evin içinde! Kadının 1 metre yanında vahiy iniyor! Vahyin inişi, yazılışı, ilk kıraati, ilk tilaveti… Kadın hepsine şahit oluyor. Allah da ona rol model olması için müminlerin anneliği sorumluluğu da vermiş. Doğal olarak bunun ödülü gibi cezası da büyük oluyor.
Bu İsrailoğulları’na uyarlandığında ne oluyor? Komple bir soya kitap-hikmet-nübüvvet veriliyor (ki Tevrat'ta vurgulanan "şu şunun çocuğu, bu bunun çocuğu" şeklinde detaylı soy anlatımlarının sebebi budur) ve alemlerden üstün kılındığı söyleniyor.
Tevrat'ta İsrailoğulları’na verilen ayrıcalıklar daha geniş kapsamlı anlatılır (kölelik sistemi, faiz vs ayrıcalıklar).
Bunu bu şekilde anlamak zorundayız. Nasıl ki nebinin eşlerinin zina durumunda 100 değil de 200 celdeye mahkum olması vicdani açıdan bir sıkıntı değilse, bu da bir sıkıntı değil. Nebinin eşleriyle ilgili olay İsrailoğulları’yla ilgili meselenin mikro versiyonudur. Bu uzun süren ama geçici bir dönemdir; nebinin eşleri hayatta değil, ama İsrailoğulları bugün hala dünyada varlar. Ki bu yüzden Kur'an'daki nesh hayırlısıyla veya aynıyla olur. Kur'an yepyeni bir yasadır. Herkese yepyeni bir şans verir, kıyamete kadar geçerli bir fırsat; elbette ona uyulması şartıyla...
Sonuç
Recm ile ilgili te’vil, bazı te’vil alimlerinin yaptığı gibi Kehf 74'te aranmak yerine Ahzab 30'da aransaydı Tevrat ve İncil ile ilgili tutarsız, birbiriyle çelişen-örtüşmeyen iddialarda bulunulmazdı. Bu açıdan tasdik konusunda bizim acele ettiğimizi iddia ederken, bu iddia sahipleri kendileri acele etmeyip biraz daha tefekküre gayretlenselerdi böyle saçma yargılara düşmezlerdi.
Recm yazı dizimizin sonuna geldik. Herkese esenlikler.
0 Comments
Yorum Gönder